OLAĞAN
İmkansızlıklar başaramayacağını zannedenler içindir. Minare çoktan çalınmış, üzerine türlü ucuz ve kalitesiz kumaştan güzel görünen kılıflar geçirmeye hazırlamıştır bu mecalsiz beyinler. Düşünmeye değil düşündürmeye odaklanmış sahipleri sayesinde. Neyi neyle şerh edeceğini önceden belirlemiş olmanın verdiği miskin mutluluğuna ermişlerdir bir defa. Oradan çıkılması elzemdir karşıdan bakılınca ama türlü bahane çemberi aşılıp girilemez bir türlü. Bir defa bilinmelidir ki hiçbir meyve çiçek açar açmaz olgunlaşıp yenecek hale gelmez. Önce tomurcuklanır sonra tomurcuklar patlamayı bekleyip yavaş yavaş gösterir kendini. Ne kadar güzel bakılırsa o kadar çabuk açar. İçine kurt düşmüşse onla da mücadele eder, kazanan tarafı olursa bu mücadelenin o zaman koparılmaya hazırdır. Ama kaybeden olmak kolayına gelmişse yere düşer ve diğer çürüklerin içine karışır. İnsanda böyledir işte bundan ibarettir aşamaları.
Ayakta kalmayı, inanmayı ve başarmayı ne kadar isterse o kadar adım atabilir. Baştan kestiremez. Önümde engel, içimde kurt vardı demez. Bunlara rağmen ama bunlarla varım bunlarla oldum der. Hiçbir imkansızlığı kendine pay biçmez. Alacaklarını alır içinden; ama hiçbir şey koparılmasına izin vermez. İnandığı yere inandığı ölçüde kendi ayaklarıyla başkasının adımını gözetmeden ve sürekli set çekmeye çalışanları görmeden yürür. Kendi yoluna baş koymak budur işte.
Gül bahçesinde bir ömür dolanıp hiçbir yerine diken batmamasını dilemek hangi yüreğe sığar, hangi beyin çerçevesine uydurulur bilinmez. İşte ağacını ekimden itibaren başlar bu yolculuk. Zamanlardan sıyrılan bahane düğümünü çözüp içindeki türlü kıymığı temizleyenlerin yolları görünürde tozlu olsa da gerçekte temiz ve düzdür. Suyu sevgi yapan, inanç yapan gönüller, budamayı merhamet bilen ellerin sahipleri kazanır her zaman.
Yine güzel bir yazı çıkmış kaleminizden,ellerinize,emeğinize ve yüreğinize sağlık.Başarılarınızın devamını dilerim.
👌 yine çok anlamlı ve anlayana ders niteliğinde bir yazı. Kaleminize sağlık 🙏🏻