Çağımızın Hastalığı: Languishing
Pandemiyle birlikte hayatımıza giren bu kavram bıkkınlık, amaçsızlık, durgunluk hali olarak kendini gösteriyor. Tükenmişlik sendromu gibi mi diyeceksiniz belki. Değil. Bu durum daha çok boşluk ve huzursuzluk sendromu gibi.
Tükenmişlik Sendromundan Farkı Ne?
Languishing yaşayan bireylerde hakim olan durum enerjinizin sıfırlanması değil. Yine enerjiniz var ancak kendinizi biraz daha neşesiz ve amaçsız hissediyorsunuz.
En sık kurulan cümleler şöyle:
- Canım bir şey yapmak istiyor ama ne yapmak istediğimi bilmiyorum
- Mutlu değilim ama mutsuz da değilim gibi
- Kendimi amaçsız ve boş hissediyorum
- İçimde bir huzursuzluk hissi var
Neden oluyor?
Bildiğiniz üzere pandemiyle birlikte tüm düzenimiz değişti. Kurduğumuz planlar suya düştü, rutinlerimiz lükse dönüştü ve kendimizi kapana kısılmış şekilde bulduk. Hepsinden daha zorlayıcı olan ise belirsizlikti. Birden bambaşka bir düzenin içinde bulduk kendimizi ama bu sürecin ne zaman biteceğini bilmiyorduk.
Bu nedenle de kendimizi boşlukta, amaçsız hissetmeye başladık. Çünkü kurduğumuz hayaller hep uzun vadeliydi ve pandeminin en başında ‘bir daha eski hayatımıza dönüp dönmeyeceğimizi’ bile bilmiyorduk.
Bu sebeple bir durgunluk, hevessizlik, amaçsızlık ve boşluk hissi hakim olmaya başladı hepimize.
Peki, ne yapmalıyız?
- Kilit Nokta: Akışta Kalın
Sizi şimdiki ana odaklayacak, keyif verecek aktiviteler yapın. Bu bir hobi veya sevdiğiniz kişilerle zaman geçirmek olabilir. Dans edin, tiyatroya gidin, resim yapın. Tercih sizin!
2. Küçük Hedefler Belirleyin
Kendinize ulaşılması kolay görevler verin. Mesela istediğiniz ama gitmeyi hep ertelediğiniz bir filme/yere gitmek, uzun zamandır görüşmediğiniz bir arkadaşınızla konuşmak olabilir.
3. Kendinize Randevu Verin
Ben bu tanımlamayı çok seviyorum. Kendinizle randevuya çıkın. Ne demek bu? Mesela sevdiğiniz veya yeni keşfettiğiniz bir mekana gidin, hiç içmediğiniz yeni bir içecek deneyin. Açık havada aktivite yapmayı seviyorsanız sakin bir alanda yürüyüşe çıkın. Hepsinde ortak amacımız: kendimize zaman ayırmak ve düşüncelerimizi gözden geçirmek.
Unutmayın, ne istediğiniz kadar ne istemediğiniz de önemli. Beklentilerinizi netleştirin, hayatınıza yeniden yön verin.