ÇOCUĞUM NE OKUSUN?
Günümüz ebeveynlerinin en büyük sorusu. Çocukların ise en büyük sorunu: Okumak!
Okumak nedir? Neden bu kadar önemli?
Bir masa hayal edin, bir ucunda bir çocuk. Karşısında birçok yetişkin var.
Sesleri boğuk boğuk,
‘’oku, okul, okumak, okumazsan, okumalısın, okuyor, okumuş…’’
Her ağızdan ayrı ses, her kafadan ayrı düşünce, tek bir kelime üzerinde çocuğa yoğunlaşıyor.
Kim mi onlar ?
Yabancı değiller çocuğa; ama bir o kadar yabancılar kendi söylediklerine.
Mesela, “kitabını oku öyle yat,” diyen annesi.
“O okula boşuna mı gönderiyoruz,” diyen babası.
“Sınavda bu kitabın bu ünitelerinden sorular gelecek,” diyen öğretmeni.
“Bizim zamanımızda bu imkânlar olsa,” diyen dedesi ve ninesi.
Uzmanlar evet evet uzmanlarda oradalar onları görmezden gelmeyelim!
En çok sesi çıkanı da es geçmekte olmaz ‘’benim kızım bir haftada iki kitap bitirdi,’’ diyen sınıf arkadaşının annesi.
Daha niceleri var da saymakla bitiremem. Neyse “ne diyorlardı çocuğa?”
“OKU mu?”
Nedir Okumak?
Size göre okumak.
Ona göre okumak.
Bana göre okumak!
TDK da anlamlarına rahatlıkla ulaşabileceğimiz ‘’okumak’’ kelimesinin anlamı bende oldukça derin. HEMDE öyle derin ki. Tıpkı bir derya deniz. Biz ise kumsalda denize girmeyi bekleyen insanlar.
Okumayı bilmek ile yüzmeyi bilmek arasında büyük ilişki var insanlar için.
Yüzmeyi bilmezsen ve denize girersen boğulursun.
Okumayı bilmezsen ve okursan yine boğulursun.
Boğulmak üzere olan birçok insanın yüzme bilmeyen çocukları ne OKUMALI?
Okumak; bilgi edinme çabasından ve daha da kötüsü insan ömründe başarıya ulaşma basamağı olmanın çok daha ötesidir.
Bu çok daha öteyi göremeyenler için bir girdap, çıkışı olmayan bir labirent, boğulacakları bir denizdir.
Sonsuz bir kısır döngü ‘’nesilden nesil’e aktarılan okumak önemlidir!’’
5 N 1 K burada devreye girmeli.
‘’Kim?’’ , ‘’Ne?’’, ‘’Nerede?’’, ‘’Ne Zaman?’’, ‘’Nasıl?’’ , ve ‘’Niçin?’’
Çocuk önce sorgulamayı öğrenmeli. Ve sonra okumayı!
Çocukları bu engin denize sokmadan önce yüzmeyi öğretelim. Dayatılmış, popüler olan ve sistem çarkının pimlerini değil.
Yazan el çok ama çok güçlüdür. Bu gücün farkında olan insanoğlu yine farkında olmayan insanoğluna hükmetmiştir ve hükmedecektir.
Bunu öğrendiğimizde ve öğrettiğimizde çocuk, birçok şeyin farkına varacak derslerin, ezberlerin dışında, kitap okuma alışkanlığı gibi dayatma eylemler yerine kendi eyleme geçecek, girdiği o denizde doyasıya eğlenecek bilgiye, kendini geliştirmeye ve başarıya kulaç atacaktır.
Okumak güzeldir, okuduğunu anlamak çok daha güzel, anladığını hayata geçirip anlamlandırmak ve yazmak ise harika.
Çoğunluk öyle okumuş olsaydı, bugün dünya çok güzel bir yer olurdu.
Ve bir masanın karşısında oturan çocuğa, ahkâm kesen birçok kafa dünyayı çok güzel bir yer yapardı.
Şimdi bana çocuğum ne okumalı diyen herkese aynı şeyi söylüyorum. Bir ebeveyn olarak kendi iç sesime de.
Bize öğretilen okumayı bir kenara bırakıp, çocuklarımızla yan yana sil baştan yüksek bir bilinçle, en önemlisi sorgulayarak okursak, okudukları her şeyin bir anlamı olacak.
Harıka bir yazı olmuş kaleminize sağlık.Boyle yazıların devamını bekliyoruz.Başarılarınız daim olsun 👏👏
Çok beğendim yazınızı kesinlikle harika bir konuya değinmişsiniz tebrik ediyorum emeklerinize kaleminize sağlık 👏👏
Tebrik ederim Okumak nedir i sistem elestirisi ile birlikte harmanyana çok güzel bir yazı olmuş
Tebrik ederim şahane bir yazı
Yazınızı çok beğendim. başarılarınızın devamını diliyorum.
Kaleminiz daim olsun diyorum
Harika yazmışsınız sinem hanım gerçekten, zaten kitap tavsiyelerinizi de renkli dünyanızı da severek takip ediyoruz.